Rota Futbol YouTube Kanalında Can Bedel’in sorularını yanıtlayan Deniz Ateş Bitnel, hakemlere yapılan operasyonun ardındaki isimleri açıklarken beraberinde kulüplerin küme düşmenin kaldırılması için uğraşabileceklerini de söylemiş oldu.
Deniz Ateş Bitnel alınan kararla ilgili olarak, “Dünyada hiç örneği yok. Bu olay yalnızca Türkiye’de olur. Gençleştirme siyaseti yapılıyor desek gençleştirme siyasetinden dolayı 33-34 yaşındaki Mert Güzenge’yi çıkartmalı abes. Yani listeyi neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Ligin bitimin 10 hafta kala bunun uygulanması lige de şaibe savlarını ortaya çıkardı. Kulüpler Birliği’nden muhtemelen küme düşme kaldırılsın zira siz bu hakemleri şaibeli demeye getiriyorsunuz diye bir açıklama olacaktır. İki kulüp haricinde bu sonucu destekleyenin olmadığını duydum. Biz eski hakemler olarak buna karşıyız. Dünya Kupası’na gidecek olan Türkiye’yi temsil edecek olan Cüneyt Çakır’ın önünün kesilecek olması büsbütün skandal. Başarılı biroldukca hakemin kendilerinden daha başarısız hakemlerden ayrılarak liste haricinde bırakılması abes ve iştigal. Bunun yapılması listede kalan hakemlere de bir gözdağı asıl sorun orada. Bundan daha sonra bu hakemlerin baskı altında maç yönetmeyeceğini kimse argüman edemez. Hepsi baskı altında kalacak, dik durup gerçek karar veremeyecekler. MHK kendilerinden daha sonra gelecek jenerasyonlara fazlaca problemli bir müddetç bıraktı. MHK’de bu sonucun altına imza atanlar fazlaca yakın vakitte hakem topluluğunda kendilerine yer bulamayacak, isimler tarihin tozlu sayfalarına yazılacak. Bu karar MHK’nin alnında kara bir leke olarak kalacak. Hakem topluluğunun yüz karaları olacaklar” dedi.
MHK Lideri Ferhat Gündoğdu’nun yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise, “Ben açıklamalardan hiç tatmin olmadım. Tatmin olan var ise da bana açıklasın. 4 aylık çalışma ve 1.5 aylık raporlamanın kararında kimsenin bilgisi olmadan kendi isteğimizle bunu yaptık demesinden daha sonra da biz 4 aylık mühlet içerisinde Nihat Özdemir ile ortak istişare yaparak, sunduğumuz raporlarla onun da dayanağıyla bunu yaptık dedi. TFF Lideri ve İdare Heyeti’nin bilgisi yok, Kulüpler Birliği’nin bilgisi yok dedikten daha sonra bu biçimde bir açıklama yapıyorsan bir kez baştan başları karıştırıyorsun. Yapmış olduğu açıklamaların her biri tek tek tutarsız ve kendiyle çelişen açıklamalar. Dönem ortalarında klasman değişikliği yapılabilir diye talimat çıkardılar. Talimatlara alışılmamış bir durum yok, yapabiliyorlar lakin talimatlara ters nokta şurada; klasmanda biz sıralama yapıyoruz, en alttaki %20’lik kısmı düşürme hakkımız var dedi. Artık soruyorum 13 tane hakemin bağlantısı kesildi. Bunun neresi %20? Matematik hesabını bize öğretecek değiller heralde. %50’ye yakın bir oran var. Talimatlara muhalif bir durum var. Kendi kendilerini zora sokacak bir açıklama yaparak kendisini ihmal etti aslında MHK Lideri. O kadar traji komik bir durum ki düşünün MHK Lideri %20 değişiklik hakkımız var diyor ancak %50 değişiklik yapmış. Kendi kendilerine hatalı bir duruma düştüler. Bunu açıklamaları lazım. Talimattaki bu düşünceyi nasıl düzeltecekler bunu da merak ediyorum. Bu durumdan rahatsızlık duyan var ise artık salonu terk etsin denildiğinde ‘Ben rahatsızım’ diyerek salonu terk eden Mete Kalkavan’ı da ayakta alkışlamak lazım. Bu bir duruştur. Hakemlik topluluğu ismine bu duruşu sergilemesi Mete Kalkavan’ı bu toplulukta yüceltti. Bir rol model haline getirdi. Keşke gerisinden birkaç kişi daha kalkabilseydi. bu biçimde MHK hayli daha büyük düşünceye girerdi. MHK süreksiz olarak kurulan bir kurum. Tahminen de bu operasyonun yapılması için buraya getirildi. İsmi duyulmayan bir MHK. Artık Cüneyt Çakı mesleğinde bir hakemin yanında esamesi bile okunmayacak bir MHK Lideri. Tahminen de kendi egosunu da tatmin etmek için bu bakılırsavi kabul etti. Büsbütün ego savaşları var lakin bu savaştan kim galip çıktı, kim mağlup olacak epeyce yakında bakılırsaceğiz. Bu hakemlerin hepsi mağdur durumdalar. Her vakit da mağdur durumda olan bir yerde kazanır. MHK’nin de gözden kaçırdığı bu.” dedi.
MHK’nin aldığı kararda Servet Yardımcı’nın tesirli olduğu tarafındaki savlara ait ise, “Servet Yardımcı’nın ve Türkiye Aktif Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Lideri Abdurrahman Arıcı’nın dolaylı yoldan MHK’nin içine soktuğu ve atamaları direkt yaptığını bildiğim Ahmet Şahin var. Onun da hakemlik geçmişi üst seviyede değildi. O yüzden MHK aslında bir ego savaşlarına döndü diyorum. Ahmet Şahin şu anda MHK ortasındaki en yetkili isim. Dışarıdan kimlerle görüşür, kimlere bilgi verir, kimlerdnen bilgi alır, kimlerin dayatması olur onu ben bilmiyorum lakin Abdurrahman Arıcı diye bir şahıs var. Bu şahısın kız kardeşinin tez bayii var. Bu şahsın sav bayisi olan kız kardeşinin 2 oğlu var ve 2’si de futbol hakemi. Bu şahsın kızı TFF’de Dış Bağlar’da çalışıyor ve bu şahıs hem de Temsilciler Şurası Lideri. Yani bu biçimde bir şahıs hala TFF’de nazaranv alıyor ve her şeye müdahil oluyor. beraberinde 71 yaşında bulunmasına karşın üst hudut 70 olan Türkiye Aktif Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Başkanlığını bırakmamak için elinden geleni yaparak şu an karşısına çıkan aday Hamza Mısır ile mahkemelik oldu. Siz bu kadar hakemin misyonun son verilmişken, hücum olmuşken Türkiye Aktif Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği’nden rastgele bir kınama yazısı gördünüz mü? Dernek başkanlığı seçiminde kendisine muhalif olan her insanın hakemliğini ve gözlemciliğini bitirdi. Aslında bu operasyonun ayaklarından bir tanesi de Abdurrahman Arıcı’ya dayanıyor üzere geliyor bana. Temizlenmesi gereken hakemler değil, hakemlerin altını oyan diğer bireyler ve öteki kurumların başındaki isimlerin temizlenmesi gerekiyor. Onlardan biri de Abdurrahman Arıcı” dedi.
Deniz Ateş Bitnel, MHK üyesi Ahmet Şahin hakkında ise kelamlarına, “Ahmet Şahin’in aslına bakarsanız misyonunun bu operasyonu yapmak için MHK’ye sokulduğunu önnazaranbilir ve bu biçimde yorum yapabiliriz. Ahmet Şahin, Abdurrahman Arıcı ile ticari münasebetleri olan, Nihat Özdemir’in taşeron işlerini yapan bir şirketin de sahibi. Yani epeyce başka yerlere sarfiyat olay. Bu işin altında parmağı olan tek kişi nokta atışıyla Abdurrahman Arıcı’dır” dedi.
Bu işin gözlemci kanadının da olduğunu belirten Deniz Ateş Bitnel, “Mustafa Çulcu’yu Sabri Çelik’i Süleyman Abay’ı liste haricinde bıraktılar. Bunları hangi kriterlere bakılırsa liste haricinde bıraktılar bunları da açıklamaları lazım. Ben bir daha söyleyeyim bu listedekiler dernek seçimlerinde Abdurrahman Arıcı’ya karşı olan gruptu. ötürüsıyla o yüzden dernek seçiminin üstünde duruyorum. Bu dernek hayli değerliymiş. Dernek hakemin sendikasıdır, hakemi koruyacak yerdir. Abdurrahman Arıcı evvel kaleyi içten fethetti, aldı eline ve artık hiç bir reaksiyon koyamıyor hakem dernekleri. Yalnızca İstanbul’da ekstra olarak farklı açılmış bir Hakem Dayanışma Derneği var bir tek orası kınama yazısı yayınladı. Bu derneğin kuruluş hedefini yansıtmıyor” dedi.
Son olarak Deniz Ateş Bitnel, küme düşmenin kaldırılması için de baskı yapılacağını söylemiş oldu ve “Bu olayın akabinde büyük ihtimalle kulüpler küme düşmenin kaldırılması için baskı yapacaktır ve küme düşmenin kaldırılması için ellerinden geleni yapacaklardır” dedi ve kelamlarını “Hakemlik ve spor topluluğu için makus günler bitti ve fazlaca daha berbat günler bizi bekliyor” diyerek bitirdi.
Deniz Ateş Bitnel alınan kararla ilgili olarak, “Dünyada hiç örneği yok. Bu olay yalnızca Türkiye’de olur. Gençleştirme siyaseti yapılıyor desek gençleştirme siyasetinden dolayı 33-34 yaşındaki Mert Güzenge’yi çıkartmalı abes. Yani listeyi neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Ligin bitimin 10 hafta kala bunun uygulanması lige de şaibe savlarını ortaya çıkardı. Kulüpler Birliği’nden muhtemelen küme düşme kaldırılsın zira siz bu hakemleri şaibeli demeye getiriyorsunuz diye bir açıklama olacaktır. İki kulüp haricinde bu sonucu destekleyenin olmadığını duydum. Biz eski hakemler olarak buna karşıyız. Dünya Kupası’na gidecek olan Türkiye’yi temsil edecek olan Cüneyt Çakır’ın önünün kesilecek olması büsbütün skandal. Başarılı biroldukca hakemin kendilerinden daha başarısız hakemlerden ayrılarak liste haricinde bırakılması abes ve iştigal. Bunun yapılması listede kalan hakemlere de bir gözdağı asıl sorun orada. Bundan daha sonra bu hakemlerin baskı altında maç yönetmeyeceğini kimse argüman edemez. Hepsi baskı altında kalacak, dik durup gerçek karar veremeyecekler. MHK kendilerinden daha sonra gelecek jenerasyonlara fazlaca problemli bir müddetç bıraktı. MHK’de bu sonucun altına imza atanlar fazlaca yakın vakitte hakem topluluğunda kendilerine yer bulamayacak, isimler tarihin tozlu sayfalarına yazılacak. Bu karar MHK’nin alnında kara bir leke olarak kalacak. Hakem topluluğunun yüz karaları olacaklar” dedi.
MHK Lideri Ferhat Gündoğdu’nun yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise, “Ben açıklamalardan hiç tatmin olmadım. Tatmin olan var ise da bana açıklasın. 4 aylık çalışma ve 1.5 aylık raporlamanın kararında kimsenin bilgisi olmadan kendi isteğimizle bunu yaptık demesinden daha sonra da biz 4 aylık mühlet içerisinde Nihat Özdemir ile ortak istişare yaparak, sunduğumuz raporlarla onun da dayanağıyla bunu yaptık dedi. TFF Lideri ve İdare Heyeti’nin bilgisi yok, Kulüpler Birliği’nin bilgisi yok dedikten daha sonra bu biçimde bir açıklama yapıyorsan bir kez baştan başları karıştırıyorsun. Yapmış olduğu açıklamaların her biri tek tek tutarsız ve kendiyle çelişen açıklamalar. Dönem ortalarında klasman değişikliği yapılabilir diye talimat çıkardılar. Talimatlara alışılmamış bir durum yok, yapabiliyorlar lakin talimatlara ters nokta şurada; klasmanda biz sıralama yapıyoruz, en alttaki %20’lik kısmı düşürme hakkımız var dedi. Artık soruyorum 13 tane hakemin bağlantısı kesildi. Bunun neresi %20? Matematik hesabını bize öğretecek değiller heralde. %50’ye yakın bir oran var. Talimatlara muhalif bir durum var. Kendi kendilerini zora sokacak bir açıklama yaparak kendisini ihmal etti aslında MHK Lideri. O kadar traji komik bir durum ki düşünün MHK Lideri %20 değişiklik hakkımız var diyor ancak %50 değişiklik yapmış. Kendi kendilerine hatalı bir duruma düştüler. Bunu açıklamaları lazım. Talimattaki bu düşünceyi nasıl düzeltecekler bunu da merak ediyorum. Bu durumdan rahatsızlık duyan var ise artık salonu terk etsin denildiğinde ‘Ben rahatsızım’ diyerek salonu terk eden Mete Kalkavan’ı da ayakta alkışlamak lazım. Bu bir duruştur. Hakemlik topluluğu ismine bu duruşu sergilemesi Mete Kalkavan’ı bu toplulukta yüceltti. Bir rol model haline getirdi. Keşke gerisinden birkaç kişi daha kalkabilseydi. bu biçimde MHK hayli daha büyük düşünceye girerdi. MHK süreksiz olarak kurulan bir kurum. Tahminen de bu operasyonun yapılması için buraya getirildi. İsmi duyulmayan bir MHK. Artık Cüneyt Çakı mesleğinde bir hakemin yanında esamesi bile okunmayacak bir MHK Lideri. Tahminen de kendi egosunu da tatmin etmek için bu bakılırsavi kabul etti. Büsbütün ego savaşları var lakin bu savaştan kim galip çıktı, kim mağlup olacak epeyce yakında bakılırsaceğiz. Bu hakemlerin hepsi mağdur durumdalar. Her vakit da mağdur durumda olan bir yerde kazanır. MHK’nin de gözden kaçırdığı bu.” dedi.
MHK’nin aldığı kararda Servet Yardımcı’nın tesirli olduğu tarafındaki savlara ait ise, “Servet Yardımcı’nın ve Türkiye Aktif Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Lideri Abdurrahman Arıcı’nın dolaylı yoldan MHK’nin içine soktuğu ve atamaları direkt yaptığını bildiğim Ahmet Şahin var. Onun da hakemlik geçmişi üst seviyede değildi. O yüzden MHK aslında bir ego savaşlarına döndü diyorum. Ahmet Şahin şu anda MHK ortasındaki en yetkili isim. Dışarıdan kimlerle görüşür, kimlere bilgi verir, kimlerdnen bilgi alır, kimlerin dayatması olur onu ben bilmiyorum lakin Abdurrahman Arıcı diye bir şahıs var. Bu şahısın kız kardeşinin tez bayii var. Bu şahsın sav bayisi olan kız kardeşinin 2 oğlu var ve 2’si de futbol hakemi. Bu şahsın kızı TFF’de Dış Bağlar’da çalışıyor ve bu şahıs hem de Temsilciler Şurası Lideri. Yani bu biçimde bir şahıs hala TFF’de nazaranv alıyor ve her şeye müdahil oluyor. beraberinde 71 yaşında bulunmasına karşın üst hudut 70 olan Türkiye Aktif Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Başkanlığını bırakmamak için elinden geleni yaparak şu an karşısına çıkan aday Hamza Mısır ile mahkemelik oldu. Siz bu kadar hakemin misyonun son verilmişken, hücum olmuşken Türkiye Aktif Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği’nden rastgele bir kınama yazısı gördünüz mü? Dernek başkanlığı seçiminde kendisine muhalif olan her insanın hakemliğini ve gözlemciliğini bitirdi. Aslında bu operasyonun ayaklarından bir tanesi de Abdurrahman Arıcı’ya dayanıyor üzere geliyor bana. Temizlenmesi gereken hakemler değil, hakemlerin altını oyan diğer bireyler ve öteki kurumların başındaki isimlerin temizlenmesi gerekiyor. Onlardan biri de Abdurrahman Arıcı” dedi.
Deniz Ateş Bitnel, MHK üyesi Ahmet Şahin hakkında ise kelamlarına, “Ahmet Şahin’in aslına bakarsanız misyonunun bu operasyonu yapmak için MHK’ye sokulduğunu önnazaranbilir ve bu biçimde yorum yapabiliriz. Ahmet Şahin, Abdurrahman Arıcı ile ticari münasebetleri olan, Nihat Özdemir’in taşeron işlerini yapan bir şirketin de sahibi. Yani epeyce başka yerlere sarfiyat olay. Bu işin altında parmağı olan tek kişi nokta atışıyla Abdurrahman Arıcı’dır” dedi.
Bu işin gözlemci kanadının da olduğunu belirten Deniz Ateş Bitnel, “Mustafa Çulcu’yu Sabri Çelik’i Süleyman Abay’ı liste haricinde bıraktılar. Bunları hangi kriterlere bakılırsa liste haricinde bıraktılar bunları da açıklamaları lazım. Ben bir daha söyleyeyim bu listedekiler dernek seçimlerinde Abdurrahman Arıcı’ya karşı olan gruptu. ötürüsıyla o yüzden dernek seçiminin üstünde duruyorum. Bu dernek hayli değerliymiş. Dernek hakemin sendikasıdır, hakemi koruyacak yerdir. Abdurrahman Arıcı evvel kaleyi içten fethetti, aldı eline ve artık hiç bir reaksiyon koyamıyor hakem dernekleri. Yalnızca İstanbul’da ekstra olarak farklı açılmış bir Hakem Dayanışma Derneği var bir tek orası kınama yazısı yayınladı. Bu derneğin kuruluş hedefini yansıtmıyor” dedi.
Son olarak Deniz Ateş Bitnel, küme düşmenin kaldırılması için de baskı yapılacağını söylemiş oldu ve “Bu olayın akabinde büyük ihtimalle kulüpler küme düşmenin kaldırılması için baskı yapacaktır ve küme düşmenin kaldırılması için ellerinden geleni yapacaklardır” dedi ve kelamlarını “Hakemlik ve spor topluluğu için makus günler bitti ve fazlaca daha berbat günler bizi bekliyor” diyerek bitirdi.