Kutulama yöntemi nedir ?

Onur

Global Mod
Global Mod
Kutulama Yöntemi: Bir İlişki Hikâyesi

Giriş: Her İlişkinin Bir Kutusu Var Mıdır?

Bir akşam, eski bir arkadaşım mesaj attı: “Bu kutulama meselesini nasıl açıklayabileceğimi düşünüyorum. Hani her şeyin bir kutuda toplandığı, bir kutunun içinde olduğu bir durum var ya, ondan bahsetmek istiyorum.” Yine de, birinin bize “Kutulama” diye bir şeyden bahsetmesi alışıldık bir şey değildi. O yüzden, “Kutulama nedir?” diye sormadan edemedim.

Anlattıkça, düşüncelerimin içinde birçok resim canlandı. O sırada geçmişe dair birkaç ilişki, bazı zorluklar ve bir de ‘kutulama’ kelimesinin anlamı ortaya çıkmaya başladı. O an fark ettim ki, bazen insanlar ilişkilerini, duygularını ve düşüncelerini bir kutuda toplar, oraya yerleştirir ve zamanla o kutunun dışına adım atmak, yaşananları tekrar sorgulamak zorlaşır.

Peki, bu kutulama yönteminin ne gibi bir amacı olabilir? Gelin, birlikte keşfedelim.

Bir Hikâye Başlıyor: Adam ve Kadın

Adem ve Elif, sıradan bir çift değillerdi. Onlar, birçok ilişkiyi yaşamış, bazılarını kaybetmiş, bazılarını da kazandıklarını düşünen bir çiftti. Fakat, aralarındaki bağ farklıydı. İletişimlerinde, bazen karmaşık ama bazen de basit bir şey vardı.

Adem, pratik düşüncelerle hareket eder, her soruna çözüm odaklı yaklaşırdı. İş yerindeki projelerde, hayatındaki problemlerde de aynı stratejiye başvururdu. Her şey bir çözüm gerektirdiğinde, Adem her zaman bir plan yapar, bu planı uygulardı. İşte bu yaklaşım, onun ilişkisinde de kendini gösteriyordu.

Elif ise, ona tamamen zıt bir dünya görüşüne sahipti. Duygusal zekâsı yüksekti ve insanların kalbine dokunmayı başarıyordu. Ne zaman bir sorun olsa, çözüm bulmaktan çok, nasıl hissedildiğini anlamaya, çözüm önermektense, diğer kişinin duygularını anlamaya çalışıyordu. Elif’in yaklaşımı daha çok bir şeyleri kabul etmek ve her anın kıymetini bilmekti.

Bir akşam, Elif ve Adem uzun süredir birbirlerine söyledikleri, ama bir türlü yüzleşemedikleri konular hakkında konuşmaya karar verdiler.

Kutulama: Bir Yöntem ya da Sığınak?

“Bu konuda bir şey söylemek istiyorum,” dedi Elif, derin bir nefes alarak. “İlişkimizde bazen çok uzak hissediyorum. Bir şeylerin kutulandığını düşünüyorum.”

Adem gözlerini ona çevirdi. “Ne demek istiyorsun? Hangi kutu?”

Elif, cümlesini kurmaya çalışarak devam etti. “Bir şeyleri hep yerli yerine koymaya çalışıyorsun. Ama bazen bu, duygularımızı ve karşılıklı anlayışımızı zedeliyor. Bazı şeyleri kutulamak, aslında onlardan kaçmak gibi geliyor bana.”

Adem, bu açıklamanın ne kadar derin olduğunun farkına vardı. Kutulama, sadece fiziksel nesneleri yerleştirmek değil, aynı zamanda duygusal deneyimleri ve anıları da bir yere yerleştirip onları belli bir düzende tutmaktı. Peki, bu gerçekten bir yöntem miydi? Yoksa, ilişkilerde bir sığınak mı?

“Benim için çözüm her zaman daha net,” dedi Adem, düşünerek. “Bir sorunu çözerken, onu da kutulamak gerek. Sadece duygusal değil, tüm her şey düzen içinde olmalı. O zaman daha rahat hissederim.”

Ancak Elif, bunun yalnızca bir strateji olduğunu hissetti. "Ama bu bazen daha büyük bir duvar yaratıyor, Adem. O kutuları açtıkça, aramızdaki mesafe artıyor. Senin çözüm odaklı yaklaşımın güzel, fakat bazı şeyler sadece hissedilmeli, kutulara yerleştirilmeli değil."

Kutulama ve Toplum: Bireysellikten Birlikteliğe?

Bu konuşma, çiftin ilişkisini dönüştürebilecek bir dönüm noktasıydı. Ama aslında, bunun toplumsal bir yansıması vardı. Toplumda, insanlar genellikle duygusal ve zihinsel meseleleri bir şekilde "kutulamak" zorunda hissediyorlar. Kadınların empatik, duygusal yaklaşımları genellikle göz ardı ediliyor; erkekler ise çözüm odaklı ve stratejik yaklaşımlarını her zaman öncelemişlerdi.

Peki, bu kutulama neden toplumda bu kadar yaygın? Belki de tarihsel olarak, duygusal işler hep ‘iş’ olarak kabul edilmiştir. Adamlar sorunları çözmeli, kadınlar ise destek olmalıydı. Ancak, ilişkilerde bu dengeyi nasıl kurarız? Duygularımızı bir kutuya yerleştirip kapatmak, yok saymak mı demektir? Yoksa her duygunun bir kutusu olabilir mi?

Düşünceler: Herkesin Bir Kutusu Var Mıdır?

Hikâyenin sonunda, Elif ve Adem, duygularını kutulamak yerine, onları açıkça konuşmaya karar verdiler. İkisi de birbirlerinin bakış açısını anlamaya çalışarak, farklı çözüm yolları buldular.

İçsel kutularının içinde, her ikisi de bazen kaçış buluyor, bazen ise bir çözüm arayışına giriyorlardı. Ama sonuçta, birlikte daha sağlıklı bir yol çizdiler. Her kutuyu açmaya cesaret ettiler.

Sizce, kutulama gerçekten bir çözüm müdür? Yoksa duyguları dışarıda bırakmanın, onları bir kutuya koymanın yalnızca bir engel oluşturduğunu mu düşünüyoruz? Düşüncelerinizi paylaşarak, kendi kutulama deneyimlerinizi yorumlayabilirsiniz.
 
Üst