Yazan: BusinessWeek, 16 Mart 2020
Yeni başlayanlar için biyokimya (benim gibi). İlk bölümden sonra, başka bir sözlük parçası.
İMMÜNOGLOBULİN M. Yeni bir virüs vücuda saldırdığında, bağışıklık sistemi harekete geçer. Acil müdahale ekibi, immünoglobulin M (IgM) adı verilen antikorlardan oluşur. Bunlar virüsün yüzeyindeki proteinlere bağlanır ve onları nötralize eder. Aslında sanki hedef alınıyorlar, oysa kirli ateş etme ve yok etme işi makrofaj hücrelerine bırakılıyor.
İMMÜNOGLOBULİN G. Birkaç gün sonra, ikinci tip bir antikor olan immünoglobulin G (IgG) sahaya çıkar. IgM’ler kısa ömürlüdür: kanda sadece 3-4 hafta kalırlar. IgG ise ömür boyu olmasa bile yıllarca orada kalabilir ve kalıcı bağışıklığın temelini oluşturabilir.
ANTİKOR TESTLERİ. Burun veya boğazdaki sürüntülerle virüsün varlığını doğrudan tespit etmeye yönelik genetik testler zaten var. Antikor testleri ise kimin daha önce enfeksiyon kaptığını söyleyebilecek ve bağışık olarak tanımlanabilecektir.
SONUÇLAR. IgM testinin pozitif çıkması, kişinin yakın zamanda hala devam eden bir enfeksiyon geçirdiği anlamına gelir. IgG pozitiflerinde, enfeksiyon bir aydan daha önce meydana geldi ve kişi şimdiye kadar bağışıklık kazanmış olmalıdır. Her ikisi için de pozitif olanlar, önceki ay içinde enfekte olmuş olmalıdır. Negatif, enfekte olmadığı veya söylemek için çok erken olduğu anlamına gelir (IgM’nin ortaya çıkması 7-10 gün sürer).
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI. Testler, nüfusun hangi bölümünün enfekte olduğunu ve bağışıklık kazandığını anlamak için önemli olacaktır. Sürü bağışıklığına kadar, yani artık bulaşacak çok az sayıda sağlıklı deneğin kaldığı ve virüsün gücünü kaybettiği an.
HASSASİYET VEYA ÖZGÜLLÜK. Testin duyarlılığı, bizi ilgilendiren hipotezde SARS-CoV-2 ile ilişkili antikoru tespit etme yeteneğidir. %95’lik bir duyarlılık, testin 100 kan örneğinden 95’ini doğru olarak tanımladığı anlamına gelir (diğer 5’i yanlış negatif olacaktır). Bunun yerine özgüllük, testin diğerlerini değil, yalnızca ilgilenilen antikorları belirleme yeteneği anlamına gelir.
PROTEAZ. Hücrelerde ribozomlar, protein sentezinden sorumlu moleküllerdir. Bir virüsle karşılaştıklarında, virüsün çoğalması için ihtiyaç duyduğu proteinleri üretmek için onun RNA’sında bulunan talimatları okurlar. Bu proteinler, proteaz enzimi tarafından boyutuna göre kesilen bir poliprotein olan uzun bir zincir halinde konakçı hücreye salınır. Mekanizmayı sabote etmek için birçok araştırmacı, virüs proteazını normal sağlıklı hücrelere müdahale etmeden engelleyen ilaçlar üzerinde çalışıyor.
POLİMERAZ. İhtiyaç duydukları proteinleri kesmeye ek olarak, virüslerin çoğalmak için diğer bileşikleri birbirine yapıştırması da gerekir. Bu polimerazların işidir. Bahis, viral genomun bu inşa sürecini akıllıca ele geçirebilmektir. RNA molekülleri, nükleotit adı verilen molekül zincirlerinden oluşur. Doğru nükleotitleri değiştirilmiş olanlarla (“analoglar”) değiştirmeyi başarırsanız, diziyi bozabilirsiniz. İnsan hücreleri, dizinin bir parçasının yanlış olup olmadığını algılamada iyidir. İyi haber şu ki, daha basit bir yapıya sahip olan virüslerin etrafını dolandırması daha kolay. Kötü haber şu ki, tüm virüsler arasında (gripten iki kat daha fazla bilgi taşıyan) koronavirüsler kalpazanlığı tespit etmede en kurnaz olanlardır.
POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU. Antikor testlerinin kullandığı yöntemin adıdır. Semptomların ortaya çıkmasından önce tanımlanabilmesi için virüsün genetik kodunu güçlendirmeye hizmet eder. Tipik olarak kit iki şişe içerecektir: enfeksiyonu tanımlamak için bir preparat ve testin düzgün çalıştığını doğrulamak için sentetik bir virüs. Hastanın mukusu müstahzarla temas edecek şekilde yerleştirilecek ve sonuçlar birkaç saat içinde hazır olacaktır.
(Devam etti)
Kategorilenmemiş | Yorum yok “