Zavallı prensesi rahat bırak

MoonMan

Member
Hediye ve kitabın kendisi hayal ürünüdür. Pablo Larraín'in yönettiği 2021 filmi de öyle ve bir şehidin olduğu yerde bir canavarın da olması gerektiği fikrine dayanıyor. Elizabeth dondurularak kurutulmuş bir cadı, Charles ise hırlayan bir aptal. Yapımcılar belki de iftira suçlamalarından kaçınmak için hikayelerini giriş başlığında “gerçek bir trajediden alınmış bir masal” olarak tanımlıyorlar.

Bir masal ve bir trajedi, size şunu itiraf ediyorum: Diana'nın öyküsünün ünlü taslağı, gizemli özü olmasa da, gerçekten de Grimm'den geliyor.

Ancak “doğru” kelimesi “Spencer”ın yanına bile ait değil. Örneğin, hiçbir saygın tarih, prensesin, sadakatsiz kocası tarafından kendisine verilen çakmaktaşı büyüklüğünde bir kolyeden kurtardığı bir kase inciyi yediğini ortaya çıkarmamıştır. Kendisini kendine zarar vermeye ya da bir hizmetçiyi “Şimdi beni bırakın, mastürbasyon yapmak istiyorum” sözleriyle kovmaya teşvik eden Boleyn'in halüsinasyon gördüğü de bilinmiyor.

Gerçeküstücülük, günahlarını gizlemek için herhangi bir incir yaprağı kadar kullanışlıdır. Ve en azından “Spencer”, sempati karakter suikastıyla birlikte gelebildiğinde şefkatli olmak anlamına gelir. Diana'yı tüm terbiyesinden mahrum bırakarak şehit yapmak, onu deli bir kadına dönüştürmektir: kendisi ve muhtemelen çocukları için bir tehdittir. Kendini bir sülün avının ortasına diktiğinde ve ailesinin onu öldürmeye neredeyse cesaret edemediğinde, sempatimiz akmaya başlıyor. Belki canavarlar bir şeylerin peşindeydi.

Ne kadardır?


Entrikacı, histerik, kurban, aziz: Bir hayranın bile kabul etmesi gerektiği gibi Diana bunlardan herhangi biri veya hepsi olabilir. Sonuçta onu tanımıyordum. Bu, yazarların ona bir zamanlar paparazziler tarafından işkence edildiği gibi, sanki bunu yapıyorlarmış gibi, sadece bu sefer “Değerlendirmeniz İçin”i ödül yemi olarak kullanarak ona işkence etmelerini izlemeye dayanabileceğim anlamına gelmiyor. Kederli çocukları hala hayatta olan bir kadın, bırakın mali açıdan, öncelikle sanatsal bir fırsat bile değildir. Bunların dedikodu veya siyasi bir tartışmada delil olarak değeri, ölümde dahi kişisel bütünlük haklarını aşmaz.
 
Üst