Çalışma izni onaylandıktan sonra kart ne zaman gelir ?

Anit

Global Mod
Global Mod
Çalışma İzni Onaylandıktan Sonra Kart Ne Zaman Gelir? Bürokrasiyle Mizahın Dansı

Selam forumdaşlar,

Bugün size hem içimi dökmek hem de biraz gülmek için yazıyorum.

Hani bir “onaylandı” bildirimi gelir ya, ekran parıldar, siz de “Oh be!” dersiniz…

Ama sonra o sihirli soru başlar:

“Peki kart ne zaman gelecek?”

İşte tam burada, sabır testinin yüksek lisansı başlıyor.

---

1. Onaylandın Ama Henüz Özgür Değilsin

Benim çalışma iznim geçen ay onaylandı.

Heyecandan neredeyse e-Devlet ekranını öpecektim.

Dedim ki “Artık resmen legalim!”

Ama meğer sadece yarı-legalmişim.

Çünkü o kart gelmeden ne iş yerine gidebiliyorsun, ne banka hesabı açabiliyorsun, ne de kahve alırken “çalışan indirimi”ne güvenebiliyorsun.

Erkek arkadaşım hemen çözüm odaklı yaklaştı:

> “Belli ki sistem yoğun. Şikayet hattını ara, bir dilekçe yaz, gerekirse PTT’yi bizzat takip et.”

Ama ben daha romantik bir noktadaydım.

Kartımın da beni özlemesini istedim.

“Gelir elbet, yollar uzun, gönüller sabırlı…” modundaydım.

---

2. Bürokrasiyle İlişki Yaşamak

Kart beklemek aslında bir çeşit ilişki deneyimi gibi.

Sen yazarsın, o dönmez.

Sen takip numarasına bakarsın, o “işleme alındı” der ve susar.

Yani tipik bir “ghosting” durumu.

Kadın forumdaşlar bilir:

Birine mesaj atarsın, iki mavi tik yanar ama cevap yok.

İşte kart da öyle bir şey.

“Biliyorum geldin, ama biraz bekle, daha kuryedeyim.”

Erkeklerse bu süreçte stratejik davranıyor.

Bir forumda okudum:

> “Ben süreci Excel tablosuna yazdım.

> Gönderim tarihi, beklenen teslim, olası PTT rotası…

> Ortalama teslim süresini yüzde 92 doğrulukla tahmin ettim.”

Dedim ki: “Sen kartı değil, NASA roketini mi izliyorsun?”

---

3. Kartın Psikolojisi: Gelmek İstiyor Ama Sistem İzin Vermiyor

Bir noktada fark ettim ki kart aslında bir karakter gibi.

Belki şu anda bir PTT şubesinde duruyor ve kendi kendine diyor:

> “Ben o adrese nasıl gideceğim? İstanbul trafiği, yanlış zil numarası, apartman kapısındaki köpek… Belki de biraz daha bekleyeyim.”

Bazı forumdaşlar “Benimki 3 haftada geldi.” diyor.

Bazıları “2 ay oldu hâlâ ses yok.”

Biri de yazmış:

> “Benim kart geldi ama başka birinin fotoğrafıyla.”

Yani kart, sadece belge değil, kaderin küçük bir testi.

---

4. Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Sistemi de Anlamak Lazım”

Bir kadın olarak ben olaya duygusal yaklaştım.

Dedim ki, “Belki sistem de yorulmuştur.”

Her gün yüzlerce başvuru, binlerce evrak…

Belki o da biraz nefes almak istiyor.

Kadınların bu empatik yaklaşımı bazen erkek forumdaşları çıldırtıyor.

Bir tanesi yazmıştı:

> “Hanım diyor ki, ‘Zavallı memurlar da yorulmuştur, biraz anlayış göster.’

> Ama benim iş yerinden maaşım yatmıyor, anlayışla kira ödeyemem ki kardeşim!”

Haklı ama bir yandan da mizahın içinde acı bir gerçek var.

Kadınlar süreci “duygusal olarak yönetmeye”, erkekler ise “lojistik olarak çözmeye” çalışıyor.

Sonunda ikisi de aynı noktada buluşuyor:

“Yine gelmedi mi bu kart?”

---

5. Forum Dedektifleri ve Efsanevi Bilgiler

Kart bekleme süreci uzadıkça, herkes birer “resmi belge dedektifi”ne dönüşüyor.

Bir forumda şöyle bir mesaj gördüm:

> “Eğer sabah 09.00-09.45 arası sisteme girerseniz, kuryenin rotası görünüyormuş.”

> (Belki Hogwarts’ta işe yarar, ama burada değil.)

Bir başkası yazmış:

> “PTT uygulamasında ‘taşımada’ yazıyorsa, bilin ki memur kahvesini içmeden o kart çıkmaz.”

İşte tam bu noktada mizah, sabrın en güçlü hali oluyor.

Çünkü gülmezsen ağlarsın.

Ya da en azından memura “Abi ne olur, barkodu bir daha okut” derken sesin titrer.

---

6. Kartın Geliş Anı: Bir Aşkın Kavuşması

Ve bir sabah…

Zil çaldı.

Kapıda bir kurye.

Elinde küçük, beyaz bir zarf.

Kalbim çarptı.

“Adınız Ayşe mi?”

“Evet!”

İmzayı attım, kartı aldım, ışığa tuttum.

Sanki vize değil, Nobel Ödülü almış gibiydim.

O kartı cüzdanıma koyarken içimden dedim ki:

“Bu kadar bekleyince kıymeti de başka oluyor.”

Erkek forumdaş yazmış:

> “Ben direkt fotokopisini aldım, orijinali çerçevelettim.”

E haklı, herkesin kartla ilişkisi farklı.

---

7. Forumdaşlara Soru: Sizde Durum Ne Alemde?

Şimdi merak ediyorum, sizde bu süreç nasıl geçti?

Kartınız hızlı mı geldi yoksa hâlâ “işleme alındı” evresinde mi?

Kuryeyle kanka olanlar var mı aramızda?

Belki biri “PTT memuruyla kahve içtim, kartımın izini sürdüm” der, kim bilir?

Bu başlıkta biraz gülelim, biraz sabrımızı paylaşalım istedim.

Sonuçta çalışma izni kartı beklemek, bir ülkenin sabır eşiğini ölçen en güvenilir yöntem.

Unutmayın:

Kart er ya da geç gelir ama bu bekleyişte edindiğiniz mizah size kalır.

Ve kim bilir, belki bir gün kartlar da forum açar:

> “Sahiplerimiz bizi neden bu kadar çok bekliyor?”

Gülümseyin dostlar…

Çünkü bazen bürokrasiye atılacak en güzel imza, bir kahkaha olur.
 
Üst