Formalizm Nedir Edebiyatta ?

Anit

Global Mod
Global Mod
Formalizm Nedir? Edebiyatla İlişkisi ve Temel İlkeleri

Formalizm, edebiyat eleştirisinde, metnin iç yapısına ve dilsel özelliklerine odaklanan bir yaklaşımı ifade eder. Bu anlayışa göre, bir eserin değeri yalnızca içsel yapısı ve dil kullanımıyla ölçülmelidir. Formalist eleştirmenler, metni dışsal faktörlerden, yazarın kişisel hayatından veya dönemin toplumsal bağlamından bağımsız olarak incelerler. Bu makalede, formalizmin edebiyat üzerindeki etkisi, temel ilkeleri ve bu akımın sorunsalları ele alınacaktır.

Formalizmin Temel İlkeleri

Formalizm, özellikle 20. yüzyılın başlarında Rusya’da gelişmeye başlamıştır. Bu akımın en bilinen temsilcileri arasında Viktor Şklovski, Boris Eichenbaum ve Roman Jakobson yer almaktadır. Formalizmin temel ilkelerinden ilki, edebi metnin kendi iç yapısına ve dil özelliklerine odaklanmaktır. Formalist eleştirinin, edebiyatın “sanatsal değerini” metnin biçimsel özelliklerinden çıkarması gerektiği savunulur. Yani bir metnin değerini belirlerken, yazarın kişisel yaşamına, tarihsel bağlama ya da metnin içerdiği toplumsal mesajlara bakılmaz.

Formalist eleştirinin ikinci önemli ilkesi, "sanatın fonksiyonu" ile ilgilidir. Formalistlere göre, sanatın amacı, alışılmış düşünce biçimlerinden, gündelik dilin sıradan kullanımlarından bir kopuş yaratmaktır. Bu kopuş, okuyucuyu, eserin diline ve biçimine odaklanmaya zorlar. Şklovski'nin "şok etkisi" (defamiliarization) kavramı burada devreye girer. Bu kavram, bir objenin veya durumun alışılmış şekilde algılanmasını engellemeyi ve onu yeni bir biçimde, taze bir bakış açısıyla sunmayı ifade eder. Böylece edebiyat, gündelik yaşamın monotonluğundan kaçış sağlayarak estetik bir deneyim yaratır.

Formalist Eleştirinin Yöntemi

Formalist eleştirinin yönteminde, özellikle dilin ve biçimin önemli bir rolü vardır. Metnin yapısı, kullanılan teknikler ve dilsel incelikler detaylı bir şekilde analiz edilir. Bu inceleme sırasında, yazarın kullandığı semboller, metaforlar, anlam düzeyleri, ses ve ritim özellikleri ön plana çıkar. Ayrıca bir metnin yapısal bütünlüğü, başlangıç, gelişme ve sonuç aşamaları arasındaki ilişki de analiz edilen konulardan biridir. Bu şekilde, metnin edebi değerinin yalnızca dışsal faktörlere değil, içsel faktörlere dayandığı savunulur.

Formalistlerin Edebiyat Anlayışı ve Diğer Akımlarla İlişkisi

Formalist eleştirinin en belirgin farkı, metnin dışsal faktörlerden bağımsız olarak değerlendirilmeye çalışılmasıdır. Bu bakış açısı, özellikle toplumcu gerçekçilik ve biyografik eleştiri gibi akımlarla çelişir. Toplumcu gerçekçilik, edebi eserleri toplumsal sınıf, ekonomi ve ideolojiyle ilişkilendirirken, biyografik eleştiri, bir yazarın hayatının, yazdığı eserlerle olan ilişkisini tartışır. Formalizm, bu yaklaşımlara karşı çıkarak, edebiyatın yalnızca dilsel yapı ve biçemle analiz edilmesi gerektiğini savunur.

Ayrıca, formalizm, romancıların ve şairlerin dilin potansiyelini nasıl en verimli şekilde kullanabileceği konusunda da önemli bir tartışma başlatmıştır. Örneğin, Flaubert’in dildeki mükemmeliyet arayışı veya James Joyce’un modernist romanlarında dilin ve biçimin işlevselliği, formalist eleştirinin ilgisini çeker.

Formalist Eleştirinin Eleştirileri ve Sınırlamaları

Formalist eleştirinin birçok avantajı olmakla birlikte, bazı sınırlamaları da vardır. Birincisi, edebi metni sadece biçimsel düzeyde ele almanın, metnin toplumsal ve kültürel bağlamından soyutlanmasına neden olmasıdır. Bu da, metnin anlamını daraltabilir ve onun derinliğini göz ardı edebilir. Özellikle postmodern edebiyatın ve postkolonyal eleştirinin etkisiyle, metinlerin yalnızca biçimsel olarak değil, içeriksel ve toplumsal düzeyde de analiz edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Ayrıca, formalizm, zaman zaman metnin estetik değerini ölçerken dar bir bakış açısı geliştirebilir. Çünkü yalnızca biçim ve dilin odaklanılması, yazarın ruhsal veya toplumsal durumlarının da göz önünde bulundurulması gerektiği fikrini göz ardı edebilir. Edebiyatın, sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda toplumsal bir araç olduğuna inanan eleştirmenler, formalist eleştirinin sınırlı bir bakış açısına sahip olduğunu savunmuşlardır.

Formalist Eleştirinin Günümüzdeki Yeri

Günümüzde formalizm, özellikle metin analizi ve dil çözümlemesi bağlamında hala önemlidir. Modern edebiyat eleştirisinde, metnin biçimi ve yapısal özellikleri üzerine yapılan incelemeler, formalizmin mirasını taşır. Bununla birlikte, günümüz eleştirisinde çok daha geniş bir bakış açısı benimsenmektedir. Metnin biçimi ve dili, sosyal bağlamı ve yazıldığı dönemin etkileriyle birlikte değerlendirilir. Ancak, formalist yaklaşım hala edebiyat öğretiminde ve dilbilimsel analizlerde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.

Formalizm ve Edebiyatın Evrimi: Başka Perspektifler

Edebiyatın evriminde formalizm, özellikle dil ve yapı ile ilgili önemli perspektifler sunmuştur. Bununla birlikte, edebiyatın toplumsal yönleri ve yazarın bireysel özellikleri de göz ardı edilmemelidir. Formalizmin sunduğu yaklaşım, metnin dışına çıkmak yerine, metnin iç yapısına odaklanmayı teşvik eder. Ancak, edebiyatın geniş dünyasında, her bakış açısı ve analiz biçimi bir anlam taşır. Sonuç olarak, formalizm, edebiyat eleştirisinde bir yöntem olarak hala geçerliliğini korusa da, onun yerine farklı yaklaşımlar da ortaya çıkmıştır.

Sonuç: Formalizmin Edebiyat Eleştirisine Katkıları

Formalist eleştiri, dilin ve yapının edebi eserlerdeki önemini vurgulamış ve metnin biçimsel analizine yönelik bir çerçeve sunmuştur. Bununla birlikte, metnin toplumsal ve kültürel bağlamlarını göz ardı etmeden, biçim ve içerik arasındaki ilişkiyi anlamak gereklidir. Bu açıdan, formalizm, edebiyat eleştirisinde önemli bir yer tutmaya devam ederken, eleştiri yöntemlerinin çeşitlenmesi, daha derin ve çok yönlü bir analiz anlayışına yol açmıştır. Edebiyatın hem biçimsel hem de içeriksel açıdan ele alınması, daha kapsamlı bir edebiyat anlayışına katkıda bulunacaktır.
 
Üst